15 Nisan 2021

Fark

 


Ben pilotum, eşim de özel eğitimci. 6 yaşında bir oğlumuz, 13 yaşında bir kızımız var. Çocuklarla iletişimde her anne ve babanın yaşadığı problemleri biz de yaşıyorduk.

Bazen ikimizin de çileden çıktığı anlar oluyordu. Bazen anne ve baba olmak dünyanın en zor şeyi gibi geliyordu. Sorunlar aslında çok benzerdi. Çocukların sözlerimizi dinlememeleri, sorumluluklarını yerine getirmemeleri gibi sorunlardı.

Ama çalışan insanlar olarak bazen bu durum sabrımızın taşmasıyla sonuçlanıyordu. Sonra da kızdığımız için kendimize kızmaya başlıyorduk.

Fakat bir gün çok özel bir şey oldu. Bu eve kapanma döneminde bir kitapla tanıştık. Çocuklarla olan ilişkimiz açısından gerçekten de hayatımızı değiştirdi.

Meğer "odanı topla" demekle "odanın toplanması gerekiyor" demek arasında ne büyük fark varmış. Meğer kardeş kavgaları tahmin ettiğimiz kadar kötü değilmiş. Ve daha bir sürü şey...

Kitabın çok basit bir dili var. Her şey örneklerle ve yaşanmış diyaloglarla anlatılmış. Böyle olması, çocuklarla iletişimde yaptığımız hataları çok net biçimde görmemizi sağladı. Bu önemli çünkü düzgün iletişim kurabilmek için önce yaptığınız hatayı fark etmeniz gerekiyor.

Öğrendiklerimizi eşimle birlikte bir aydır uyguluyoruz. Bu kadar mı fark olur. Sadece kullandığımız kelimeler değişti ve her şey olumlu manada değişti.

Geçmişte yaşadığımız öfke nöbetleri, inatlaşmalar, hepsi bitti. Herkes sorumluluklarını yerine getiriyor ve birbirimize eskisinden daha sıkı biçimde bağlıyız. Keşke 13 yıl önce bu kitaptaki bilgileri bilseydik.

Merak edenler için kitabın adı, "Sevmek Yetmez: Çocuk Eğitimindeki Eksik Parça". Son olarak kitaptan beğendiğim küçük bir parçayla sözlerimi bitiriyorum:

“Kendi evlerinin güvenli ortamında bir kardeşle kavga etmek çocuklara ‘temiz bir şekilde kavga etmek’, bir çatışma konusunda istişare etmek, farklılıkları çözüme kavuşturmak ve yaşamın her zaman adil olamayabileceğini fark etmek için bir ortam sunar.”

Fethiye

Belcekız Plajı Fethiye 03




Akdeniz’in güneybatısında yer alan Fethiye, Muğla’ya bağlı ilçelerden birisidir. Doğası ve tarihi dokusu ile yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası olan Fethiye, Akdeniz ve Ege bölgesini ayıran çizgide yer almaktadır. İlçenin eski ismi “Telmessos” tur. Daha sonra Meğri ismini almış ve 1913 tarihinde uçağı Fethiye’yeye düşerek şehit olan Fethi Bey’in anısına ilçenin adı Fethiye konulmuştur. İlçenin birçok güzel beldesi vardır; Çamköy, Karadere, Ölüdeniz, Kadıköy görülmesi gereken yerler arasındadır.

Fethiye’de Hava

İlçe tipik Akdeniz ikliminin etkisi altındadır. Sıcaklık yaz mevsimi boyunca otuz derece civarında seyreder. Kış mevsimlerinde ise ortalama on derecedir. Yaz ayları sıcak ve kurak, kış ayları ise ılık ve yağışlı bir şekilde geçer.


Fethiye’ye Ne Zaman Gidilmeli ?

Sıcaklıkların artmasıyla Fethiye’de sezon hareketlenmeye başlar. Özellikle mayıs ve eylül ayları arasında hareketlilik doruk noktasına ulaşır. Hareketlilik ve gece hayatından keyif alan birisiyseniz Haziran ve Temmuz aylarında gitmenizi öneriyoruz. Bu

YARADILIŞ...

 


Kızılderili Çeyeni Kabilesi inanışına göre başlangıçta hiç bir şey yokmuş. Büyük Ruh Maheo büyük bir boşlukta yaşıyor ve çok sıkılıyormuş. Önce içinde bin bir türlü balık olan tuzlu bir göl yaratmış. Gölün kendisi yaşam olmuş. Ancak ışık yokmuş ki yarattıklarını görebilsin. Doğudan yükselen bir ışık parçası tüm etrafı aydınlatmış.

Balıkların en minik olanı Maheo’ya bir çamur parçası getirir minnetini sunmak için. Maheo bilemez bu balçık ile ne yapacağını ve kaplumbağayı çağırır yanına. ‘Sen bizim yeryüzü Ana’mızsın. Yeryüzünü sırtında taşıyan Büyükaanne bizim için kutsaldır. Sen bütün dünyanın yükünü sırtında taşıdığın için yavaş yürüyeceksin.’

Su ve toprak oluşmuş ama çok çorak ve renksizmiş. Maheo:’Toprak Büyükannemiz verimli ve bereketli olmalıdır. Yaşam’ı doğurmaya başlayabilir’dedi. Bunları söyler söylemez, sağ tarafına uzanarak bir kaburga kemiğini çıkarmış. Kemiğe nefes üfleyerek Toprak Ana Büyükanne’nin bağrına uzatmış. Kemik canlanmış ve dikilerek ilk Adam olmuş. Tek başına kalmasını istememiş Adam’ın, sol yanına uaznarak bir kaburga kemiği çıkarmış. Canlanmış kaburga kemiği ve bir kadın olmuş. Böylece Toprak Büyükanne üzerinde iki kişi yaratılmış. Bu iki kişinin de 1 yıl sonra ilkbaharda çocukları olmuş.

Dememiz o ki:

Bu evrende her molekül parçası birbiri ile eşsiz bir ahenk içinde yaratılmıştır. Soldaki ya da sağdaki bir parçanın eksikliği ahengin bozulmasına sebep olmaktadır.

Bu yüzden ister sol ister sağ kaburga kemiğinden yaratılmış olalım, EŞ PARÇANIZ ile uyumunuz sonsuz olsun...

Atalar

 


2100 sene sonra Mete'yi,

1500 sene sonra Atilla'yı,

1150 sene sonra Bilge Kağan'ı,

1000 sene sonra Alparslan'ı asla unutmadı..!

* Bastırdığı kağıt paranın üzerine Bozkurt koydu...

* Yakın arkadaşlarına, Bozok, Bozkurt gibi soy isimler koydu...

* Manevi kızına Ülkü adını verdi...

* Yusuf Akçura Bey'i İstanbul'u teslim almaya yolladı...

* Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu'nu kurdu...

* Asırlar sonra Türk adını vererek Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu...

* İbrahim Çallı'ya "Ergenekondan Çıkış" tablosunu yaptırdı...

*Türk Tarih Tezi'ni hazırlattı...

* Anadolu da kazı çalışmaları yaptırıp, Türklüğün izlerini buldurdu...

* Petrol Ofisine Göktürk simgesi Bozkurt logosunu koydu...

* Bozkurt isminde sigara çıkarttı...

* Her konuşmasında Türklük vurgusu yaptı...

* Anadolu'nun 7 bin yıldır Türk Beşiği olduğunu hep vurguladı...

* Türklüğün ebedî olduğunu haykırdı...

* Türk devrimlerini Osmanlının son döneminde unutulan Türklük özüne dönerek yaptı...

* Türk'ü Türk yönetmelidir dedi...

* Türk kültürünü yaşamın her alanında hakim kılmak için çalışmalar yaptı...

* Anadolu'da, unutulmuş, sinmiş, hor görülmüş Türklüğü şahlandırdı...

*"Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur..." diyerek unutulmuş Türklüğü hatırlattı...

* Bir Türk Dünyaya bedeldir dedi...

ATATÜRK ve Silah arkadaşlarını Saygı, Sevgi, Minnet ve Rahmetle anıyorum...

Copyright © 2015 MHC App-2
| Distributed By Gooyaabi Templates
Copyright © MHC App-2. Designed by OddThemes | Distributed By Gooyaabi Templates